Dirseklerinizi masaya yaslamayı bırakın.
- Stop resting your elbows on the table.
Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.
- Nancy put her elbows on her knees.
Dirsek kol ve önkol arasında eklemdir.
- The elbow is the joint between the arm and forearm.
Sol dirseğimdeki eklem acıyor.
- The joint in my left elbow hurts.
Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede tenisçi dirseği olarak bilinir.
- A very common type of elbow pain is known as tennis elbow in English.
He elbowed his way through the crowd.
While at Cambridge, he rubbed elbows with many future Government ministers.