elbette

listen to the pronunciation of elbette
Турецкий язык - Английский Язык
for sure

I'll be there for sure. - Elbette orada olacağım.

We don't know that for sure. - Onu elbette bilmiyoruz.

naturally

She can naturally speak English. - O, elbette İngilizce konuşabilir.

sure

I'll be there for sure. - Elbette orada olacağım.

I'll sure be glad to get out of here. - Buradan çıktığıma elbette memnun olacağım.

of course

Of course she passed the test. - Elbette o testi geçti.

I will help you, of course. - Sana yardım edeceğim, elbette.

certainly

I will certainly need a car. - Elbette bir arabaya ihtiyacım olacak.

Certainly he is independent of him. - Elbette o ondan bağımsızdır.

surely

Surely, you can't mean that. - Elbette, onu yapamazsınız.

Surely you don't believe that. - Elbette ona inanmıyorsun.

by all means

I'll try to solve the problem by all means. - Elbette problemi çözmeye çalışacağım.

I'll do that by all means. - Bunu elbette yapacağım.

definitely
no doubt
rather
be sure

He was at the meeting, to be sure, but he was asleep. - O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.

He is a famous man, to be sure, but I don't like him. - O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum.

to be sure

He was at the meeting, to be sure, but he was asleep. - O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.

He is a famous man, to be sure, but I don't like him. - O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum.

(Argo) natch
self sufficient
quite so!
certainly, decidedly, surely
without fail

He will come to the church without fail. - O elbette kiliseye gelecek.

He'll come to see me without fail. - O elbette beni görmeye gelecek.

quite
be, ünl. certainly, naturally, of course, sure, surely, absolutely, definetely, be my guest!
no wonder
sure enough

Sure enough, he entertained doubts. - Elbette o yeterince şüphe uyandırdı.

doubtless
assuredly
precisely
absolutely
you bet
make sure of
be my guest
certes
doubt

Sure enough, he entertained doubts. - Elbette o yeterince şüphe uyandırdı.

quite so
elbette ki
(Konuşma Dili) all right
elbette bir yolunu buluruz
we'll manage it somehow
tabii ki elbette
of course
şek ve şüphe yok. şüphesiz. elbette
and no doubt shape. no doubt. of course
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) (Te'kid edâtı) Kat'i veya kat'iye yakın hükümlerde kullanılır. Yazılı sözlerde daha çok "elbet" şeklinde geçer
Elbet
(Osmanlı Dönemi) ZİNFİLECE
elbette
Избранное