The editor glanced over the manuscript.
- Yayın yönetmeni el yazısı kitaba baktı.
This manuscript is illegible.
- Bu el yazısı okunaksız.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.
- El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
My uncle's handwriting is hard to read.
- Amcamın el yazısını okumak zordur.
My mother has good handwriting.
- Annem iyi bir el yazısına sahiptir.
She has good handwriting.
- Onun iyi bir el yazısı var.
Your handwriting is similar to mine.
- El yazın benimkine benziyor.