Your handshake is too tight.
- Sizin el sıkışmanız çok sıkı.
His handshake is too strong.
- Onun el sıkışması çok güçlü.
He refused to shake hands with me.
- Benimle el sıkışmayı reddetti.
Tom didn't offer to shake hands.
- Tom el sıkışmayı teklif etmedi.
Let's shake hands and be friends.
- El sıkışalım ve arkadaş olalım.
Usually, we shake hands when we meet someone for the first time.
- Biz ilk kez biriyle tanıştığımızda genellikle el sıkışırız.