Fame doesn't always go hand in hand with success.
- Şöhret her zaman başarı ile el ele gitmez.
Theory and practice should go hand in hand.
- Teori ve pratik el ele gitmeli.
Fame doesn't always go hand in hand with success.
- Şöhret her zaman başarı ile el ele gitmez.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
I saw Jim and Mary taking a walk hand in hand in the park.
- Jim ve Mary'nin parkta el ele yürüdüklerini gördüm.
John and Mary always walk hand in hand.
- John ve Mary, her zaman el ele yürürler.
John and Mary always walk hand in hand.
- John ve Mary, her zaman el ele yürürler.
The kindergarten children were walking hand in hand in the park.
- Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.