He was ambassador to the United Nations.
- Birleşmiş Milletlerin büyük elçisiydi.
He was appointed ambassador to Britain.
- İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.
Hey, don't blame me. I'm just the messenger.
- Hey, beni suçlama. Ben sadece elçiyim.
There is no god but God. Muhammad is the messenger of God.
- Allah'tan başka tanrı yoktur. Muhammed Allah'ın elçisidir.