Those books were on display in the window.
- Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.
- Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin.
No matter what he plays on the screen, Tom looks great.
- Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.
A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.
- Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.
This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.
- Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.