He is economically independent of his parents.
- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
I am economically independent of my parents.
- Ekonomik olarak ailemden bağımsızım.
Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
- Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
There will be an economic crisis at the end of this year.
- Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
There is an urgent need for affordable housing.
- Ekonomik konuta acil bir ihtiyaç vardır.
Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.
- Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor.
They wanted an economy car.
- Onlar ekonomik bir araba istediler.