ekşimek

listen to the pronunciation of ekşimek
Турецкий язык - Английский Язык
(for one's stomach) to get upset owing to too much acid: Midesi ekşidi. He's got acid indigestion
go off
to become sour, to sour; to ferment; (mide) to be upset; to be embarrassed
be upset
(for leavened dough) to rise
go bad
sour
to become tart; to sour, turn sour
go sour
acetify
(for one's face) to get a sour look on it
(bira) fox
turn
ferment
/başına/ slang to harass, bother (someone)
turn sour
slang to get embarrassed
ekşi
sour

This juice tastes sour. - Bu meyve suyu ekşidir.

Lemon is a sour fruit. - Limon ekşi bir meyvedir.

ekşimek (mide)
be upset
ekşime
{i} fermentation
ekşi
rank
ekşime
acid
ekşi
acerb
ekşi
acrid
ekşi
citric
ekşi
acescent
ekşi
acid

Acid fruits like pineapples and lemons are sour. - Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.

ekşi
subacid
ekşime
acetification
Ekşi
acidic
ekşi
tart
ekşi
sour, acid, tart
ekşi
hard
ekşi
sourish
ekşi
sharp
ekşi
vinegar
ekşi
citrous
ekşi
citrus
ekşi
acetic
ekşime
rancidness
ekşime
acidity
ekşime
rancidity
ekşime
souring
ekşime
ferment
midesi ekşimek
to have heartburn
Турецкий язык - Турецкий язык
Ekşi duruma gelmek
Surat asmak
Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak: "Çardak'tan Rabiye'nin çıktığını görünce Bekir'in yüzü ekşidi."- N. Cumalı
Sırnaşmak, ısrar etmek
Mayalanmak
Utanmak, mahcup olmak
kaynamak
Ekşi
(Osmanlı Dönemi) HADD
Ekşime
tahammuz
ekşi
Sirke ya da limon tadında olan
ekşi
Uygunsuz, yakışıksız: "Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi."- H. Taner
ekşi
Bu tadı veren şey
ekşi
Sirke veya limon tadında olan
ekşi
Uygunsuz, yakışıksız
ekşime
Ekşimek işi
ekşimek
Избранное