Kitaplardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the books.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
Ben her iki kitabı okumadım.
- I haven't read either book.
Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
- Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- I don't like either hat.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.
- Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them.
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
- I don't know either girl.
Ya Tom ya da Mary markete gidecek, fakat ikisi değil.
- Either Tom or Mary go to the market, but not both.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
kullanıldığı yere gore sıfat,zamir,zarf ve bağlaç olabiliyor.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.
- Tom can't speak either French or Spanish.
Tom ne birayı ne de şarabı sever.
- Tom doesn't like either beer or wine.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.
- Do you want to go out or stay at home? Either is OK with me.
Sizden biri bize katılmak ister mi?
- Would either of you like to join us?
İster evlen ister evlenme öyle ya da böyle pişman olacaksın.
- Whether you get married or not, you'll regret it either way.
Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.
- Either be as you seem or seem as you are.
Ya içeri gel ya da dışarı git.
- Either come in or go out.
Her hands, long and beautiful, lay on either side of her face.
Either you eat your dinner or you go to your room.
And either vowd with all their power and wit, / To let not others honour be defaste .
... kings they could mean either of two, sports teams or maybe ...
... Will either of the two of you who work in the industry ...