Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.
- Ich muss dieses Wochenende ein Auto kaufen.
Bu hafta sonu vaktiniz var mı?
- Haben Sie dieses Wochenende Zeit?
O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
- She wrote to her parents at least once a week.
O haftada bir kez pazara gitti.
- She went to the market once a week.
It may freeze next week.
- Nächste Woche wird es vielleicht Frost geben.
I started learning Chinese last week.
- Ich habe letzte Woche begonnen, Chinesisch zu lernen.