einbiegen

listen to the pronunciation of einbiegen
Немецкий Язык - Турецкий язык
sapmak, kıvrılmak
içeri bükmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение einbiegen в Английский Язык Турецкий язык словарь

turn
açmak

Haberleri açmak istemiyorum. - I don't want to turn on the news.

Eve vardığında Tom'un her gün yaptığı ilk şey TV'yi açmaktır. - The first thing Tom does every day when he gets home is turn on the TV.

turn
{f} dön

Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi. - Mr Smith has not turned up yet though he promised to come.

Sana sağa dönmeni emrediyorum - I order you to turn right.

turn
kıvırmak
turn
büklüm
turn
sapmak
turn
sürpriz
turn
heyecan

O, bu elbiseyi giydiği zaman beni heyecanlandırır. - He turns me on when he wears those clothes.

O, aşkını heyecanlandırdı. - She turned on her lover.

turn
dönmek

Şimdi geri dönmek için çok geç. - It's too late to turn back now.

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We're going to have to turn back.

turn
döndürmek

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turn
değişim
turn
sıra

Şarkı söyleme sırası senin. - It's your turn to sing.

Odayı temizleme sırası benimdi. - It was my turn to clean the room.

turn
katlamak
turn
{i} dönüş

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur. - Tom often forgets to use his turn signal.

Saçları beyaza dönüştü. - His hair has turned white.

to turn
açmak için

Radyoyu açmak için düğmeye bastım. - I pushed the button to turn on the radio.

Radyoyu açmak için butona bastım. - I pressed the button to turn the radio on.

turn
yön değiştirme
turn
yönelme
turn
{f} ekşimek
turn
istidat
turn
(Askeri) DÖNÜŞ: Bir uçağın, istikamet değiştirmek için yaptığı manevra
Немецкий Язык - Английский Язык
to make a turn
to turn off
to turn
turn
einbiegen in
to turn into
(nach) links/rechts einbiegen
to make a turn to the left/right
(nach) links/rechts einbiegen
to turn left/right