Tom üniversiteden beri bir parça değişmedi.
- Tom hasn't changed a bit since college.
Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.
- Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
Onun için bir şekilde suçlu olmak zorundasın.
- You have to be somewhat to blame for that.
Etrafta hiç kimse yokken, gece bir şekilde korkutucu oluyor.
- When there are no men around, the night is somewhat spooky.
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
- I'm not a bit interested in chemistry.
O bana biraz garip geldi.
- It's a bit strange to me.
Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
- Could you move the chair a bit?
Bu konuda yapılan araştırma oldukça şüpheli.
- Research in this area is somewhat equivocal.
Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- The air feels somewhat cold this morning.
Who am I? I want to give you a small tip. I'm not like other girls. I'm a little bit different!
- Wer bin ich? Ich will euch mal einen kleinen Tipp geben. Ich bin nicht wie andere Mädels. Ich bin ein kleines bisschen anders!
You could've won the race if you'd run just a little bit faster.
- Du hättest das Rennen gewinnen können, wenn du nur ein kleines bisschen schneller gelaufen wärest.