He didn't get a driving licence until he was twenty-eight.
- O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı.
He got his driving licence in less time than anyone.
- O herkesten daha az zamanda ehliyetini aldı.
She bought him a car, but he didn't have a driver's license so he couldn't drive it anywhere.
- O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
I had my driver's license renewed last month.
- Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
I had my driver's license renewed last month.
- Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
If I don't fail, then I can get my driving license this year.
- Çuvallamazsam, bu yıl ehliyetimi alabilirim.
Last month I renewed my driving license.
- Geçen ay sürücü ehliyetimi yeniledim.
A car licence can be held from age 18.
- Bir araba ehliyeti 18 yaşından itibaren alınabilir.
He drives without licence.
- O ehliyetsiz araç kullanıyor.