egzotik

Турецкий язык - Английский Язык

Определение egzotik в Турецкий язык Английский Язык словарь

exotic

You can sit by the exotic plants in front of the lake, away from the noise. - Gürültüden uzak olarak, gölün önündeki egzotik bitkilerin yanında oturabilirsin.

Her exotic perfume has a subtle scent. - Onun egzotik parfümünün hoş bir kokusu var.

outlandish

Связанные Термины

egzotik olarak

exotically

egzotik opsiyonlar

(Ticaret) exotic options

egzotik turizm

(Turizm) exotic tourism

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение egzotik в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Uzak, yabancı ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş, yabancıl: "Halit Fahri, ilk egzotik şairimizdi bizim."- Y. Z. Ortaç

Uzak, yabancı ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş, yabancıl

Yabancı ve uzak ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş

yabancıl

Связанные Термины

egzotik çorba

Ana malzemesi deniz kırlangıcı, kaplumbağa vb. deniz ürünleri olan bir çorba türü

Расстановка переносов

eg·zo·tik