He served his master well.
- O, efendisine iyi hizmet etti.
The mind is a good servant, but a poor master.
- Akıl iyi bir uşak fakat kötü bir efendidir.
A gentleman called in your absence, sir.
- Siz yokken bir beyefendi aradı, efendim.
I can't do that, sir.
- Onu yapamam, efendim.
He lives according to the law of the Lord.
- Efendinin yasasına göre yaşıyor.
Man is the lord of all creation.
- İnsan oğlu tüm yaratıkların efendisidir.