Experienced editors do good work.
- Deneyimli editörler iyi iş yaparlar.
In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.
- 1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.
The editor and publisher is my cousin.
- Editör ve yayıncı benim kuzenimdir.
You don't want to be an editor?
- Bir editör olmak istemez misin?
The editor and the publisher are both my cousins.
- Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
- Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.