Caviar is an acquired taste.
- Havyar edinilmiş bir lezzettir.
I know that I'm adopted.
- Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
Tom and Mary have one adopted daughter.
- Tom ve Mary'nin evlat edinilmiş bir kızı var.
My wife wanted to adopt a child.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
Tom and Mary adopted three children.
- Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.
They decided to adopt a child rather than having one of their own.
- Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.
Since they had no children of their own, they decided to adopt a girl.
- Onların kendi çocukları olmadığı için bir kız evlat edinmeye karar verdiler.
Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh.
- Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur.
Edinburgh is my favourite place in the world.
- Edinburgh dünyadaki en sevdiğim yerdir.