edilmiş

listen to the pronunciation of edilmiş
Турецкий язык - Английский Язык

Определение edilmiş в Турецкий язык Английский Язык словарь

et
{i} meat
et
{i} flesh
et
{i} beef
sürgün edilmiş
expatriate
tahsis edilmiş
assigned
tasdik edilmiş
acknowledged
tesir edilmiş
induced
azat edilmiş
freed
elde edilmiş
derived
ihmal edilmiş
disregarded
imal edilmiş
fabricated
revize edilmiş
revised
rezerve edilmiş
booked
talep edilmiş
(Kanun) called
tarif edilmiş
depicted
tasdik edilmiş
sanctioned
tavsiye edilmiş
recommended
tehdit edilmiş
intimidated
tesviye edilmiş
evened
et
{f} cost
alay edilmiş
scoffed
alay edilmiş
jeered
analiz edilmiş
analyzed
analiz edilmiş
analysed
belli edilmiş
showed
beyan edilmiş
(Ticaret) declared
beyan edilmiş
avowed
ciro edilmiş
(Ticaret) negotiated
davet edilmiş
invited
deneyim edilmiş
experienced
depo edilmiş
stock
derive edilmiş
derivatized
desensitize edilmiş
desensitized
elde edilmiş
(Kanun) vested
elde edilmiş
gained
emprenye edilmiş
impregnated
et
carve
et
dice
et
idler
fermente edilmiş
fermented
galvanize edilmiş
galvanized
garanti edilmiş
ensured
hipnotize edilmiş
hypnotised
icat edilmiş
invented
iddia edilmiş
alleged
ifade edilmiş
voiced
ifade edilmiş
(Ticaret) denominated
ifade edilmiş
denoted
ifade edilmiş
emitted
iftira edilmiş
maligned
ihanet edilmiş
betrayed
ihlal edilmiş
violated
ihmal edilmiş
uncared-for
ihmal edilmiş
ignored
ihmal edilmiş bir işi yapmak
catch up on
ihmal edilmiş işler
backlog
ihmal edilmiş yer
desolate
ikna edilmiş
brought around
ilan edilmiş
proclaimed
ilave edilmiş
intercalary
imha edilmiş
destroyed
ipotek edilmiş
(Ticaret) mortgaged
iptal edilmiş
overridden
iptal edilmiş
nullified
ispat edilmiş
evidenced
ispat edilmiş
demonstrated
izole edilmiş
insulated
mahkum edilmiş
convicted
monte edilmiş
inbuilt
muhafaza edilmiş
protected
rapor edilmiş
reported
refere edilmiş
referred
reserve edilmiş
(Otomotiv) reserved
senkronize edilmiş
synchronized
senkronize edilmiş olmak
be in sync
stilize edilmiş
stylized
tahliye edilmiş
dispossessed
tahmin edilmiş
surmised
tahsis edilmiş
assignation
tahsis edilmiş
earmarked
tahsis edilmiş kuvvetler
(Askeri) assigned forces
tahsis edilmiş şey
allotment
tarif edilmiş beton
(İnşaat) prescribed concrete
tasdik edilmiş
ratified
tatil edilmiş olma
(Kanun) abeyance
tavsiye edilmiş
advised
tayin edilmiş
designated
tecrit edilmiş
secluded
tecrit edilmiş sistem
(Askeri) closed system
tedarik edilmiş
supplied
tedavi edilmiş
(Tıp) cured
tedirgin edilmiş
unsettled
tehdit edilmiş
threaten

You don't have to feel threatened. - Tehdit edilmiş hissetmek zorunda değilsin.

I think Tom felt a bit threatened. - Tom'un biraz tehdit edilmiş hissettiğini düşünüyorum.

tehir edilmiş
retarded
telafi edilmiş
compensated
temin edilmiş
ensured
temin edilmiş
elicited
temsil edilmiş
represented
terbiye edilmiş
(Gıda) marinated
tercih edilmiş
opted
terhis edilmiş
ex-service
tertip edilmiş katliam
pogrom
tescil edilmiş
inscribed
tescil edilmiş
registered
tescil edilmiş işyeri
(Politika, Siyaset) registered office
tescil edilmiş marka
(Ticaret) registered trademark
tescil edilmiş merkez
(Politika, Siyaset) registered office
teskin edilmiş
alleviated
tespit edilmiş
(Ticaret) located
torna edilmiş
turned
yerinden edilmiş
displace
yerinden edilmiş kişi
(Askeri) displaced person
ziyaret edilmiş
(Bilgisayar) visited
et
pulp
taklit edilmiş
(Ticaret) forged
dekore edilmiş
decorated

The interior of Tom's house is decorated tastefully. - Tom'un evinin içi zevkle dekore edilmiştir.

The hall was decorated with Japanese paintings. - Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.

erkekliği giderilmiş, iğdiş edilmiş kimse
masculinity is resolved, no one has been castrated
imza edilmiş
been signed
itiraf edilmiş bir suç yarı ıslah edilmiş demektir
(Atasözü) A fault confessed is half-redressed
tecil edilmiş
deferred
tecil edilmiş
postponed

askerliği tecil edilmiş.

zimmet edilmiş
embezzlement was
adapte edilmiş
adapted
afine edilmiş şeker
affinated sugar, affination sugar
aforoz edilmiş
under the ban
alkışlarla kabul edilmiş
carried by acclamation
anime edilmiş
animated
azat edilmiş
emancipated
azat edilmiş köle
freeman
azat edilmiş köle
freedwoman
başta kabul edilmiş teorem
lemma
beyan edilmiş borçlar
(Ticaret) stated liabilities
beyan edilmiş mevki
(Askeri) declared site
beyan edilmiş mevki denetimi
(Askeri) declared site inspection
beyan edilmiş şekilde
assertedly
bir yerde imal edilmiş
manufactured in
birleşik enformasyon (danışma) bürosu; kontrol edilmiş görüntü temeli
(Askeri) combined information bureau; controlled image base
bloke edilmiş
blocked
bloke edilmiş kayıtlar
(Elektrik, Elektronik) blocked records
bloke edilmiş mevduat hesabı
(Kanun) barred deposit
bloke edilmiş paralar
(Ticaret) blocked currency
ciro edilmiş senet
(Ticaret) made bill
dahil edilmiş
subsumed
dahil edilmiş gruplama
(Askeri) inserted grouping
daktilo edilmiş
typewritten
dezenfekte edilmiş
disinfected
dezenfekte edilmiş
(Kimya) decontaminated
dikalifiye edilmiş
disqualified
dikte edilmiş
(Politika, Siyaset) dictated
dolambaçlı ifade edilmiş
periphrastic
düşüncesizce edilmiş lâf
thoughtlessness
el ile dekore edilmiş
hand decorated
emanet edilmiş
commended
emprenye edilmiş kazık
treated pile
esir edilmiş
enthralled
esir edilmiş
enslaved
et
fleshy part of fruit, pulp, sarcocarp
et
meat; flesh; pulp
et
{i} salmagundi
evvelden iktisap edilmiş hak
(Kanun) antecedent right
eziyet edilmiş
bedevilled
fikse edilmiş iplik
(Tekstil) fixing yarn
filtre edilmiş
filtered
garanti edilmiş
certified
garanti edilmiş istihdam
(Ticaret) guaranteed employment
gasp edilmiş eşyayı geri alma davası
replevin
gasp edilmiş malın iadesi hükmü
replevin
göç savunma istihbarat tehdit veri sistemi; Modernize Edilmiş Savunma İstihbarat
(Askeri) migration defense intelligence threat data system; Modernized Defense Intelligence Threat Data System
güzel ifade edilmiş
well turned
hadım edilmiş domuz
barrow
hadım edilmiş hayvan
neuter
hadım edilmiş hayvan
gelding
hadım edilmiş hayvan
spade
hakaret edilmiş
affronted
hakaret edilmiş
reviled
hakaret edilmiş bir şekilde
outragedly
hava trafik kontrolü tahsis edilmiş hava sahası
(Askeri) air traffic control assigned airspace
herkesçe kabul edilmiş
standard
hikâye edilmiş
storied
hristiyan edilmiş
evangelized
iade edilmiş
restored
iade edilmiş (suçlu)
extradited
iade edilmiş çek
(Ticaret) returned check
iade edilmiş çek
(Ticaret) represented cheque
ihlâl edilmiş
broken
ihmal edilmiş
uncared for
ihmal edilmiş
unattended
ihmal edilmiş
unregarded
ihmal edilmiş
unheeded
ihmal edilmiş bir şekilde
neglectedly
ihmal edilmiş hizmetler
(Ticaret) cinderella services
ikram edilmiş
entreated
ilave edilmiş
added
ipotek edilmiş değer
(Ticaret) hypothecated asset
iptal edilmiş
cancelled [Brit.]
iptal edilmiş
canceled
iptal edilmiş
(yağmur yüzünden vb.) washed out
iptal edilmiş
annulled
iskonto edilmiş alacak senedi
(Ticaret) note receivable discounted
iskonto edilmiş nakit akımı
(Ticaret) discounted cash flow
iskonto edilmiş senetler
(Ticaret) bills discounted
ithal edilmiş
imported

Tom drives an imported car. - Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.

This is a crude material imported from Malaysia. - Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.

ithal edilmiş enflasyon
(Ticaret) imported inflation
itiraf edilmiş
professed
izole edilmiş kiriş
isolated beam
iğdiş edilmiş boğa
steer
iğdiş edilmiş boğa
bullock
iğdiş edilmiş hayvan
neuter
iğdiş edilmiş hayvan
gelding
iğdiş edilmiş koç
wether
kabul edilmiş
uncontested
kabul edilmiş
(Hukuk) adopted
kabul edilmiş
received
kabul edilmiş
admitted
kabul edilmiş
canonical
kabul edilmiş
(itiraz) sustained
konsantre edilmiş
compacted
konteynerize edilmiş mühimmat dağıtım sistemi
(Askeri) containerized ammunition distribution system
konu edilmiş
entreated
koordine edilmiş tasarım
co-ordinated design
Английский Язык - Английский Язык

Определение edilmiş в Английский Язык Английский Язык словарь

ET
Eastern Time (synonyms: EST, Eastern Standard Time, EDT. Eastern Daylight Time)
ET
extraterrestrial
et
and
et
Simple past tense and past participle of eat

Something I et?.

et
latin. and so forth
Et
{i} basic chemical element
et
environmental test
et
Endotracheal Tube
et
Educational Technology
et
CPS's fuse link designed for use on a 38kV distribution system The ET fuse link exhibits the same time current characteristics as the T link
et
Student transferred from another grade within the same school
et
and, both
et
embedded training
et
Event table; describes all events appearing in a business model
et
Ethiopia (in Internet addresses). Conservatoire des Arts et Métiers La Vérendrye Pierre Gaultier de Varennes et de peine forte et dure Montesquieu Charles Louis de Secondat baron de La Brède et de
et
A noun suffix with a diminutive force; as in baronet, pocket, facet, floweret, latchet
et
Equivalent Training
et
Exchange termination (ISDN, SS#7)
et
an extraterrestrial being; alien
et
variant of ate or eaten
et
Exchange Termination is the ISDN Exchange where Layer 2 ( for example, LAPD ) information will be terminated
et
Fuse link designed for use on a 38kV distribution system The ET fuse link exhibits the same time current characteristics as the T link
et
a past tense of eat OF - coming from YO - used to call attention
et
Enemy Tank -
et
and - both
et
[Latin] and
et
EvapoTranspiration - This is a measure of the amount of moisture lost from the ground during the day The moisture is lost in two ways, by direct Evaporation from the ground, and byTranspiration from leaves
et
And, in Latin and French
et
The two-character ISO 3166 country code for ETHIOPIA
et
Estimated Time (3)
et
Employment Tribunal
et
endotrachial tube
et
Error Throwing
et
(Japan) Eagle Technologies
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение edilmiş в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Et
(Osmanlı Dönemi) KİDNE
Et
(Osmanlı Dönemi) KIŞM
Et
lahm
Et
(Osmanlı Dönemi) ARİN
Et
(Osmanlı Dönemi) KÜŞTAR
Et
(Osmanlı Dönemi) BADİ'
et
Ten
et
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi: "Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi."- H. Taner
et
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
et
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
et
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
et
(Osmanlı Dönemi) lâhm
Английский Язык - Турецкий язык

Определение edilmiş в Английский Язык Турецкий язык словарь

et
cik
et
(Anatomi) ve
edilmiş
Избранное