Lütfen bize Çelik Peyzaj Kenar taşları # STL3456'ın fiyat ve en erken teslimini bildirin.
- Please let us know the prices and earliest delivery of your Steel Landscape Edgings #STL3456.
Askerler yüksek bir uçurumun kenarında Tom'u köşeye sıkıştırdılar.
- The soldiers cornered Tom at the edge of a high cliff.
Bu köşeyi tutar mısınız lütfen?
- Will you please hold this edge?
Uçurumun kenarına bu kadar yakın durmanın güvenli olduğundan emin misin?
- Are you sure it's safe to stand that close to the edge of the cliff?
Tom Mary'yi uçurumun kenarından itti.
- Tom pushed Mary off the edge of the cliff.
Benim kalemim masamın kenarından düştü.
- My pencil fell from the edge of my table.
Tom ukelelesini çalarak masanın kenarında oturuyordu.
- Tom was sitting on the edge of the desk playing his ukulele.
Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu.
- It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.
The decorative edging around the door makes it easier to find in the dark.
Death and persecution lose all the ill that they can have, if we do not set an edge upon them by our fears and by our vices. Jeremy Taylor.
He edged away from her.