ectal

listen to the pronunciation of ectal
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ectal в Английский Язык Турецкий язык словарь

external
dış

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir. - That politician is well versed in internal and external conditions.

Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler. - Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.

external
harici

Tom harici bir hard disk kullanıyor. - Tom is using an external hard disk.

Onun yaralarının hepsi haricidir. - His injuries are all external.

external
hariç
external
dışta
external
(Tıp) dış kulak yolu kanalı
external
dıştan gelen
external
(Tıp) Dış, dışyan, harici
external
vücudun dış kısmını ilgilendiren
external
{s} dışarıdan gelen
external
dış dünyaya
external
maddi
external
dıştan gelen arızi
external
(Nükleer Bilimler) harici, dıştaki
external
{s} yüzeysel
external
{s} yabancı ülkelerle olan
external
(Biyoloji) eksternal
external
(Diş Hekimliği) Dışa ilişkin
Английский Язык - Английский Язык
Pertaining to, or situated near, the surface; outer; opposed to ental
{s} external
ectal
Избранное