İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
İnsanlar birbirlerini sevmeliler.
- People should love one another.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
Odadakilerin hepsi birbirini tanır.
- The people in the room all know one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.