eğitilme

listen to the pronunciation of eğitilme
Турецкий язык - Английский Язык

Определение eğitilme в Турецкий язык Английский Язык словарь

eğit
{f} educated

My very educated mother just showed us nine planets. - Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.

What does it mean to have an educated mind in the 21st century? - 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?

eğit
{f} trained

I trained the dog to do tricks. - Oyun yapması için köpeği eğittim.

If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now. - O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.

eğit
{f} training

The training session is scheduled to begin at 4 p.m. - Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.

Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels. - Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.

eğit
educate

Ford was poorly educated. - Ford kötü eğitim gördü.

What does it mean to have an educated mind in the 21st century? - 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?

eğit
{f} train

I am training hard so that I may win the race. - Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.

It is not easy to train dogs. - Köpekleri eğitmek kolay değil.

eğit
{f} schooling

The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn. - Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

Fadil paid for Layla's schooling. - Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.

eğit
reeducate
eğitilmek
to be educated
eğitilmek
to be trained, be given training
Турецкий язык - Турецкий язык
Eğitilmek işi
Eğitilmek
yetiştirilmek
eğitilmek
Eğitme işine konu olmak
eğitilme
Избранное