Benim pantolonum sırılsıklamdı.
- My pants were soaked.
Gemideki yük sırılsıklam oldu.
- The freight on the ship got soaked.
Tom tamamen yağmurla ıslanmıştı.
- Tom was completely soaked by the rain.
Suda bir gecede ıslanmış elbiseler ağırdılar.
- The clothes soaked in water overnight were heavy.