Mary biraz isterik, değil mi?
- Mary is little hysterical, isn't she?
Tom Mary'nin isterik olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was hysterical.
Salı akşamı hepimiz panikledik.
- Tuesday evening we all panicked.
Paniklediğini düşünüyorum.
- I think you panicked.
O histerik bir şekilde gülmeye başladı.
- She started laughing hysterically.
Seyirciler histerik bir biçimde güldüler.
- The audience laughed hysterically.