My prayers were answered.
- Dualarım gerçekleşti.
A prayer was said over his body.
- Onun bedenine dua edildi.
Tom and the other farmers prayed for rain.
- Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
Tom always prays before eating.
- Tom her zaman yemekten önce dua eder.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
She went down on her knees to pray.
- Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
Sami continued praying.
- Sami dua etmeye devam etti.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
I want to thank everyone for their prayers.
- Herkese duaları için teşekkür etmek istiyorum.
Sometimes our prayers aren't answered the way we want them to be.
- Bazen dualarımıza onların olmasını istediğimiz şekilde cevap verilmez.