Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
- Ken seems to have a terrible cold.
Bu gerçekten korkunç.
- This is really terrible.
Berbat bir deneyim yaşadım.
- I had a terrible experience.
Ben bugün berbat hissediyorum.
- I feel terrible today.
O gerçekten çok kötü mü?
- Is it really so terrible?
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.
Tom müthiş bir koçtu.
- Tom was a terrible coach.
O sözcük oyunu müthiştir.
- That pun is terrible.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
Yazma konusunda çok iyisin. Ben kötüyüm.
- You're so good at writing. I'm terrible.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.
The witch gave him a terrible curse.