The patient received two doses of medicine.
- Hasta iki doz ilaç aldı.
I knew I should've given you a stronger dose.
- Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
They've increased Tom's dosage.
- Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.
What is the maximum dosage for an adult?
- Bir erişkin için maksimum dozu nedir?