O, abartılı bir inleme çıkardı ve elini kapı tokmağına koydu.
- He let out an exaggerated groan and put his hand on the doorknob.
Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.
- The only fingerprints that the police found on the doorknob were Tom's.
O kapı topuzuna dokunma.
- Don't touch that doorknob.
Tom yavaşça kapı topuzunu döndürdü.
- Tom turned the doorknob slowly.
Karanlıkta kapı kolunu el yordamıyla aradı.
- He groped for the doorknob in the dark.
Tom, kapı kolunu çevirdi.
- Tom turned the doorknob.
Tom, kapı kolunu çevirdi.
- Tom turned the doorknob.
Karanlıkta kapı kolunu el yordamıyla aradı.
- He groped for the doorknob in the dark.