Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor.
- I don't like to wear shoes without socks.
Şimdi eksantrik olun. Mor giymek için yaşlılığı beklemeyin.
- Be eccentric now. Don't wait for old age to wear purple.
Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?
- Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?
Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
- For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
Beyzbol sevmez misin?
- Don't you like baseball?
Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim.
- Having done my homework, I watched the baseball game on television.
Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
- Why don't you try to behave like a gentleman?
Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun?
- Why don't you give your seat to that old gentleman?
Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.
- It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time.
Öğretmenine soru sormaya çekinme.
- Don't hesitate to ask your teacher a question.
Above which flight level do the regulations require a quick donning type of oxygen mask for the flight crew in a pressurized aircraft.
Don't keep me on tenterhooks!
- Don't keep me in suspense!
There is frost on the grass.
- Çİmin üzerinde don var.
The frost did a lot of damage to the crops.
- Don ürünlere çok zarar verdi.
It may freeze next week.
- Gelecek hafta dondurabilir.
Please freeze the fish and meat.
- Lütfen balığı ve eti dondurun.
I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
- Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
The bones remained frozen in the ice.
- Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
I was frozen to the bone.
- İliklerime kadar dondum.
The bones remained frozen in the ice.
- Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
We came dangerously close to freezing to death.
- Neredeyse donarak ölecektik.
Tom was freezing to death.
- Tom donarak ölüyordu.
It should be freezed!
- Dondurulması gerekir.