I've lost my fountain pen. I have to buy one tomorrow.
- Dolma kalemimi kaybettim. Yarın bir tane satın almak zorundayım.
The trendy word of the year was digital: digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.
- Yılın moda kelimesi dijital: dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
I have to look for my pen.
- Dolma kalemimi aramak zorundayım.
I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
- Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
Do you have a fountain pen with you?
- Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı?
I like writing with a fountain pen.
- Dolmakalemle yazmayı severim.
Do you have a fountain pen with you?
- Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı?
This fountain pen is as good as any I have ever used.
- Bu dolmakalem şimdiye kadar kullandığım herhangi biri kadar iyi.
Do you have a fountain pen with you?
- Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı?
I like writing with a fountain pen.
- Dolmakalemle yazmayı severim.