He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
Classes have been suspended due to floods.
- Selden dolayı dersler ertelendi.
The accident was due to his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
- Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
His wife has started to work out of necessity.
- Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
Because I live near the school, I come home for lunch.
- Okula yakın yaşadığımdan dolayı,öğle yemeği için eve geliyorum.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
She became rich by virtue of hard work and good business sense.
- O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.
She was absent from school owing to sickness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
My Twitter account is suspended because of spamming.
- Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.
He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
- Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
I didn't go on account of illness.
- Hastalıktan dolayı gitmedim.
He gave up taking part in the marathon on account of his cold.
- O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
Black Americans continued to suffer from racism.
- Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
We all shuddered from the great shock.
- Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
I can't do it for want of money.
- Para yokluğundan dolayı onu yapamam.