From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
- Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
Muscle tissue consists of innumerable cells.
- Kas dokusu sayısız hücreden oluşur.
This material has a rough texture.
- Bu malzeme kaba bir dokuya sahip.
Sea urchin has a slimy texture.
- Deniz kestanesi sümüksü dokuya sahiptir.
Textured vegetable protein is a common meat substitute.
- Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.
We are weaving a carpet.
- Biz bir halı dokuyoruz.
I am weaving a carpet.
- Ben bir halı dokuyorum.
Have each of your wives weave a rug by tomorrow.
- Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.
Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.
- Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.
It can be painful, when crickets inflicted on sensitive skin such as the webbing between fingers.
The history class starts at nine.
- Tarih dersi saat dokuzda başlar.