O Tom'a ne yapmak zorundadır?
- What does that have to do with Tom?
O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.
- He'll have to do without a gun.
Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kalacağız.
- We'll have to make do with what we have.
Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız.
- The supermarkets are now closed, so we'll have to make do with what is left in the refrigerator.