Tüm ayrımcılığı ortadan kaldırmak için her türlü çabayı sarf etmeliyiz.
- We must make every effort to do away with all discrimination.
Tüm ayrımcılığı ortadan kaldırmak için her türlü çabayı sarf etmeliyiz.
- We must make every effort to do away with all discrimination.
O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.
- He'll have to do without a gun.
Tom,Mary ile bir şey yapmak istemiyor.
- Tom didn't want anything to do with Mary.
Teach your puppy not to eliminate in the house.
Sahip olduğunla yetinmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to make do with what you've got.
Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kalacağız.
- You will have to make do with what we have.
Toplumsal huzursuzluğu yok etmek önemlidir.
- It is important to eliminate the social unrest.
In most countries, homework has come to be an integral part of the schooling system. So much so that parents are suspicious when schools do away with homework.