They were born in Thailand.
- Onlar Tayland doğumlular.
Yesterday was my seventeenth birthday.
- Dün onyedinci doğumgünümdü.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
In the hospital room, the nurse wearing white clothes and the midwife were preparing for the delivery.
- Hastane odasında, beyaz kıyafetler giymiş hemşire ve ebe doğum için hazırlanıyorlardı.
She chose normal delivery and resisted all the pain.
- O, normal doğumu seçti ve tüm acıya direndi.
They were born in Thailand.
- Onlar Tayland doğumlular.
People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.
- Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.
She's supposed to be on maternity leave.
- Onun doğum izninde olması gerekiyor.
She will start her maternity leave next week.
- Gelecek hafta doğum iznine başlayacak.
Many women pursue higher education and careers, thus delaying marriage and childbirth.
- Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor.
The midwife says that there's no pain during childbirth, only pressure. Is that true? Yes! Just like a tornado is a movement of air.
- Ebe doğum sırasında hiçbir ağrı olmadığını, sadece basınç olduğunu söylüyor. Bu gerçek mi? Evet! Sadece bir kasırga gibi hava hareketidir.
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
Nativity scenes commemorate the birth of Jesus.
- Doğuş sahneleri İsa'nın doğumunu anıyor.