doğuş

listen to the pronunciation of doğuş
Турецкий язык - Английский Язык
origin

He is studying the origin of jazz in America. - O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.

(güneş) rise
nascency
Genesis
rising
birth; rise, rising
nativity

The school put on a Nativity play. - Okul bir Doğuş oyununu sahneye koydu.

Living nativity scenes are popular in Southern Italy. - Yaşayan doğuş sahneleri Güney İtalya'da popülerdir.

(Astronomi) rise
birth

Today in the morning, I have seen the birth of a butterfly. - Bugün sabah bir kelebeğin doğuşunu gördüm.

She is an American by birth. - O, doğuştan bir Amerikalıdır.

natal
birth of jesus christ
offshoot
aurora
yeniden doğuş
rebirth

The death of her husband was her rebirth. - Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.

doğ
birth date

No one can have three different birth dates. - Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.

My water broke on the evening of the predicted birth date. - Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..

yeniden doğuş
renaissance
doğ
be born

Be born, get married, and die; always bring money. - Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.

Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen. - Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.

doğuş günü
natal day
doğ
birth

Today is June 18th and it is Muiriel's birthday! - Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!

Yesterday was my seventeenth birthday. - Dün onyedinci doğumgünümdü.

doğ
(abbr. for doğum)
doğ
on
yeniden doğuş
renascence
Турецкий язык - Турецкий язык
Doğma işi veya biçimi: "Senelerden beri güneşin doğuşunu seyretmedim."- S. F. Abasıyanık
Doğma işi veya biçimi
doğuş
Избранное