You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
- Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
You should never look directly at the Sun with the naked eye.
- Çıplak gözle güneşe doğrudan doğruya bakmamalısın.
Can we talk to Tom directly?
- Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
I looked her straight in the eye.
- Ben doğrudan doğruya onun gözlerinin içine baktım.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
A bike path goes right past my house.
- Bir bisiklet yolu doğrudan doğruya evimin önünden geçer.