The year the war ended, I was born.
- Savaşın bittiği yıl doğmuşum.
She wished she had been born twenty years earlier.
- O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
No one can have three different birth dates.
- Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.
May I have your birth date?
- Doğum tarihinizi alabilir miyim?
If I were to be born a second time, I would like to be Canadian.
- Ben ikinci kez doğacak olsam Kanadalı olmak isterim.
Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.
- Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.
Yesterday was my seventeenth birthday.
- Dün onyedinci doğumgünümdü.
Tomorrow's my birthday.
- Yarın benim doğum günüm.
A newborn baby is 78 percent water. Adults are 55-60 percent water.
- Yeni doğmuş bir bebeğin yüzde 70'i sudur. Yetişkinlerin yüzde 55-60'ı sudur.
Mr. Tanaka showed us many pictures of his newborn baby.
- Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
I feel like I've been reborn.
- Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.
If I were reborn, I would want to learn the violin.
- Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.