doğmuş

listen to the pronunciation of doğmuş
Турецкий язык - Английский Язык
borne
engendered
born

The year the war ended, I was born. - Savaşın bittiği yıl doğmuşum.

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

doğ
birth date

No one can have three different birth dates. - Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.

May I have your birth date? - Doğum tarihinizi alabilir miyim?

erken doğmuş
(Tıp) untimely
erken doğmuş
(Tıp) precocious
doğ
be born

If I were to be born a second time, I would like to be Canadian. - Ben ikinci kez doğacak olsam Kanadalı olmak isterim.

Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen. - Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.

israil'de doğmuş israilli
Israelis born in Israel
doğ
birth

Yesterday was my seventeenth birthday. - Dün onyedinci doğumgünümdü.

Tomorrow's my birthday. - Yarın benim doğum günüm.

doğ
(abbr. for doğum)
doğ
on
erken doğmuş
abortive
evlilik dışı doğmuş
born out of wedlock
hamilelikteki uyuşturucudan çarpık doğmuş bebek
thalidomide baby
hamilelikteki uyuşturucudan çarpık doğmuş çocuk
thalidomide child
ikiz doğmuş
twinborn
kadir gecesi doğmuş
born lucky
vaktinden önce doğmuş çocuk
premature baby
yaşayabilecek halde doğmuş
(Hukuk) viable
yeni doğmuş
newborn

A newborn baby is 78 percent water. Adults are 55-60 percent water. - Yeni doğmuş bir bebeğin yüzde 70'i sudur. Yetişkinlerin yüzde 55-60'ı sudur.

Mr. Tanaka showed us many pictures of his newborn baby. - Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.

yeniden doğmuş
reborn

I feel like I've been reborn. - Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.

If I were reborn, I would want to learn the violin. - Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.

ölü doğmuş
stillborn
önce doğmuş çocuk
premature baby
özgür doğmuş
free-born
Турецкий язык - Турецкий язык
doğma
panihade
zade
doğmuş
Избранное