I would rather have been born in Japan.
- Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim.
My father was born in Matsuyama in 1941.
- Babam 1941'de Matsuyama'da doğmuş.
No one can have three different birth dates.
- Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
Be born, get married, and die; always bring money.
- Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
If I were to be born a second time, I would like to be Canadian.
- Ben ikinci kez doğacak olsam Kanadalı olmak isterim.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
- Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
A newborn baby is liable to fall ill.
- Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.
Mr. Tanaka showed us many pictures of his newborn baby.
- Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
I feel like I've been reborn.
- Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.
If I were reborn, I would want to learn the violin.
- Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.