He died an unnatural death.
- O doğal olmayan bir ölümle öldü.
These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.
- Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.
These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.
- Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.