Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi.
- The tourist information center gave a city map to whoever asked it.
Danışma masası nerede?
- Where is the information counter?
Senin için bazı haberlerim var.
- I have some information for you.
Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır.
- Electronic news media is our primary source of information.
Yeterince malumatımız yok.
- We don't have enough information.
John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz.
- John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.