Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Pek çok çeşitlilik var.
- There's so much diversity.
Bize güç veren şey farklılıktır.
- Diversity is what gives us strength.
Bize güç veren şey farklılıktır.
- Diversity is what gives us strength.
Bu orman değişik türlerle doludur.
- This forest is full of diversity.
Dalgıçların havası tükeniyor.
- The divers are running out of air.
Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.
- Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu.
- The divers found a wreck on the sea-bed.
Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.
- Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
Bu orman çeşitlilik açısından zengindir.
- This forest is full of diversity.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Ther was swich diversitee Bitwene hir bothe lawes.
The flora of the island includes a great diversity of orchids.
Shortly after this I had to go out of town. Divers sound sportsmen had invited me to pay visits to their country places, and it wasn't for several months that I settled down in the city again.
... and the diversity of animal life spawned in the Cambrian explosion ...
... I mean, look at the diversity of the people here. ...