Filmler büyük bir eğlence.
- Movies are a great diversion.
Kart oynamak popüler bir eğlencedir.
- Playing cards is a popular pastime.
Piyano çalma onun gözde eğlencesidir.
- Playing the piano is her favorite pastime.
Benim hobim okumaktır.
- My pastime is reading.
En sevdiğiniz hobiniz nedir?
- What's your favourite pastime?
Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu.
- The divers found a wreck on the sea-bed.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
- The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
- Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.
Bence Tatoeba hoş ve eğitici bir uğraştır.
- In my opinion, Tatoeba is a pleasant and instructive pastime.
En sevdiğin meşgaleler nelerdir?
- What are your favorite pastimes?
Shortly after this I had to go out of town. Divers sound sportsmen had invited me to pay visits to their country places, and it wasn't for several months that I settled down in the city again.