Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.
İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.
- Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
- A huge monster is coming down the mountain.
Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
- Seen from the sky, the river looked like a huge snake.
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
- A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı.
- A huge tanker just pulled out from the dock.
O, büyük bir evde yaşıyor.
- He lives in a huge house.
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
- We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Sadece çok büyük bir hata yaptın.
- You just made a huge mistake.
Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.
- Moving a huge boulder is going to be very hard.