distinct; legible; as, fair handwriting

listen to the pronunciation of distinct; legible; as, fair handwriting
Английский Язык - Турецкий язык

Определение distinct; legible; as, fair handwriting в Английский Язык Турецкий язык словарь

fair
{i} panayır
fair
{s} adil

Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım - I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.

Aşkta ve savaşta her şey adildir. - All's fair in love and war.

fair
{i} festival
fair
{i} lunapark (gezici)
fair
pak
fair
{s} güzel, açık ve güneşli (hava)
fair
pazar
fair
şöyle böyle
fair
{s} makul

Bunu için makul bir fiyat ödedik. - We paid a fair price for it.

Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem. - I can't agree to your proposal on the ground that it is not fair and reasonable.

fair
saf
fair
{f} doğrulukla
fair
net
fair
{s} iyi

Tom oldukça iyi bir golfçüdür. - Tom is a fairly decent golfer.

O, İngilizceyi oldukça iyi konuşur. - He speaks English fairly well.

fair
eşit

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

fair
güz

O bütün ülkenin en güzeliydi. - She was the fairest in the whole land.

Yarın Tokyo'da hava güzel olacak mı? - Will it be fair in Tokyo tomorrow?

fair
{s} çok

Bu çok adil değil, değil mi? - That's not very fair, is it?

Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu. - Tom became fairly fluent in French after about three years of intense study.

fair
{s} beyaz tenli
fair
harfi harfine
fair
{s} adaletli, adil
Английский Язык - Английский Язык
fair
distinct; legible; as, fair handwriting

    Расстановка переносов

    distinct; legible; as, fair hand·wri·ting

    Произношение

Избранное