Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun.
- Make sure that the lights are turned off before you leave.
Işık kapalı iken uyudum.
- I slept with the light off.
O ofisten dışarı fırladı.
- He rushed out of the office.
Konunun dışına çıktın.
- You are off the point.
Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.
- Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
Balina, Wakayama kıyılarının açıklarında bulundu.
- The whale has been found off the coast of Wakayama.
Babamın çalıştığı yer istasyonun yakınındadır.
- The office where my father works is near the station.
Tom ofisinin yakınında yaşamıyor.
- Tom doesn't live near his office.
Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
- Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.
- Where on earth can he have gone off to at this time of day?
Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti.
- Experts have offered three possible explanations.
Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor.
- Life offers us millions of possibilities.
Her daim kafan bozuk zaten.
- You are always pissed off.
Bu domuz eti biraz bozuk.
- This pork is a bit off.
We're just off the main road.; ''The island is 23 miles off the cape.