displeasing, invading, injurious

listen to the pronunciation of displeasing, invading, injurious
Английский Язык - Турецкий язык

Определение displeasing, invading, injurious в Английский Язык Турецкий язык словарь

offensive
{s} saldırgan

Kadınlara karşı tavrın saldırgan. - Your attitude towards women is offensive.

Saygısız, saldırgan ve nefret dolu cümleler yazmaktan kaçınmamız gerekir. - We should avoid writing sentences that are disrespectful, offensive or hateful.

offensive
{i} saldırı

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Biz düşman saldırısı nedeniyle geri çekildik. - We recoiled from the enemy's offensive.

offensive
{s} hakaret edici
offensive
{i} hücum

Biz iyi bir hücum takımı değildik. - We weren't a good offensive team.

offensive
{s} saldıran
offensive
hatır kırıcı
offensive
çok nahoş
offensive
saldırıyla ilgili
offensive
iğrenç

Onun şakaları iğrenç. - His jokes are offensive.

Tom'un esprileri iğrenç. - Tom's jokes are offensive.

offensive
sürekli saldırı
offensive
{s} kötü

Zenci kötü bir kelimedir. - Nigger is an offensive word.

offensive
çirkin
offensive
taarruz
offensive
{s} hakaret eden
offensive
offensiveness tiksindiricilik
offensive
hücuma ait
offensive
{s} saldırıya özgü, hücuma ait
Английский Язык - Английский Язык
{a} offensive
displeasing, invading, injurious

    Расстановка переносов

    displeasing, invading, in·ju·ri·ous

    Произношение

Избранное