O buluşundan dolayı dünyaca ünlü oldu.
- He became world-famous for his discovery.
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
- Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
O önemli bir keşif yaptı.
- He made an important discovery.
Bu şaşırtıcı bir keşif.
- This is a surprising discovery.
Gerçeğin keşfi bilimin tek amacı kalmalıdır.
- The discovery of truth should remain the single aim of science.
Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.
- The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.
This latest discovery should eventually lead to much better treatments for disease.
The prosecution moved to suppress certain items turned up during discovery.
... discoveries, explore the stuff you're into, and get together. ...