disbosom

listen to the pronunciation of disbosom
Английский Язык - Турецкий язык
itiraf etmek
confess
itiraf etmek

Tom'a itiraf etmek için bir şans vermeliyiz. - We should give Tom a chance to confess.

Tom suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. - Tom has to confess his crime.

confess
{f} günah çıkarmak
confess
{f} söylemek

Yalan söylemek zorunda kaldığını itiraf etti. - He confessed he had to lie.

confess
{f} günah çıkartmak
confess
{f} kabullenmek
confess
itiraf et

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti. - Tom confessed to murdering Mary.

Sanık niçin itiraf etti? - Why did the accused confess?

confess
günah çıkar/itiraf et
confess
teslim ederek
confess
şiir belli etmek
confess
doğrulamak teslim etmek
Английский Язык - Английский Язык
{f} confess
disbosom
Избранное