Sana karşı oldukça dürüst olmak gerekirse, o açıklamaya katılmıyorum.
- To be quite honest with you, I disagree with that statement.
Sen katılmayabilirsin ve beni sorgulamaya cesaret edebilirsin ama hatırla, duygu karşılıklıdır.
- You may disagree with and venture to question me, but remember, the feeling's mutual.
Her neyse, ben senin fikrine katılmıyorum.
- Anyway, I disagree with your opinion.
Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum.
- I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree.
Katılmamaktan çekinmeyin, Tom.
- Feel free to disagree, Tom.
Katılmamak için çekinme.
- Feel free to disagree.
informal usage I disagree that this will work.
My results consistently disagree with yours!.
That burrito disagreed with me.